Depresyon

Depresyon, bir duygudurum bozukluğudur. Depresyondaki kişi, hüzünlü ve üzüntülüdür. Sabahları dinç ve dinlenmiş olarak uyanamaz. Zaten güne hazır olarak başlayamayan böyle bir kişi, en ufak bir iş yaptığında büyük ölçüde yorgunluk yaşar. Mükemmeliyetçi kişilik özellikleri bulunan bireyler, depresyonun doğal olarak beraberinde getirdiği; gerek halsizlik ve yorgunluk, gerekse ilgisizlik ve isteksizlikten daha da olumsuz etkilenir. Kendilerini tembellikle ve eskisi kadar temiz ve titiz olmamakla suçlarlar.

Depresyonda, uyku düzeni ve iştah da önemli ölçüde bozulur. Kişilerde uykuya dalmakta güçlük ve/veya sık sık uyanma biçiminde bir uyku bozukluğuyla karşılaşılır. Ancak depresif kişilerin %20-25 kadarında uyku miktarı artmış olup bu kişiler aşırı uyuduklarından yakınır. Benzer şekilde depresif bireylerin büyük bir bölümünde iştah azalmıştır. Buna bağlı olarak kilo yitimi oluşur. Yine depresif kişilerin küçük bir bölümünde iştah ve kilo artışı görülür. Depresyonda her alandaki yavaşlamaya, sindirim sistemi de eşlik eder. Bu nedenle depresif kişilerde ağız kuruluğu ve kabızlık, oldukça sık görülen belirtilerdir. Keza adet düzensizliği de bu belirtilere eşlik eder.

Depresif kişiler, dikkatlerini bir noktada toplamak ve yeterince sürdürmekte de güçlük çeker. Konsantrasyondaki bozulmaya bağlı olarak unutkanlıkta bir artış olur. “Dolaptan ne alacaktım?” ya da “Anahtarları nereye koydum?” şeklindeki sorular sık kullanılır. Depresyonda çağrışımlar da yavaşlar. Kişilerin konuşma hızı yavaşlamıştır. Depresif kişiler kendilerinden pek konuşmaz. Ancak birşey sorulduğunda; kısa yanıtlar verirler. Depresyon, ilgi ve isteklerde azalma oluşturur. Kişilerde günlük işlere, cinsel alana, daha önceden severek ve zevk alarak yapılan aktivitelere hatta yaşama karşı bile ilgi ve istek azalır ya da tamamen ortadan kalkar. Kişi, kimseyle konuşmak istemeyebilir. Hatta kendisini telefonla arayan arkadaşlarına bile yanıt vermeyebilir. Depresyon sürecinde kişinin yaşadığı, dışarı çıkmak istememe, kalabalık ortamlara girememe ve sürekli evde kalma isteği gibi özellikler agorafobiyle karıştırılmamalıdır. Zaten kişinin duygudurumu ve buna eşlik eden diğer özellikler, depresyonun tanınmasında yardımcı olacaktır.

 

Add Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *